Çok sayıda ve çeşitli turistik ilgi odaklarına sahip olan Alfama Bölgesi coğrafi olarak Tagus Nehri ağzı ve Sao Jorge Kalesi arasında kalır. Eskiden Lizbon’un ekonomik gelir seviyesi düşük kesiminin yaşadığı bir mahalle olan Alfama, günümüzde oldukça modern ve şık bir yapıya sahiptir. Üstelik modern sokaklarında dolaşmaktan oldukça keyif alacağınız Alfama mahallesindeki tek tarihi yapı Sao Jorge Kalesi değil. Sao Jorge Kalesinin yanı sıra Panteao Nacional, Igreja de Santo Antonio ve Se Katedrali gibi çok önemli tarihi binalara da ev sahipliği yapan Alfama Bölgesi bu sayede Lizbon’un yoğun ilgi gören mahallelerinden biri haline gelmiştir. İşte Alfama bölgesindeki en önemli turistik cazibe merkezlerinden bazıları.
Sao Jorge Kalesi
Yüzlerce farklı Lizbon gezi rehberi görmüş olabilirsiniz. Tüm bu gezi listelerinde ortak bir nokta var: Sao Jorge Kalesi. Kültürel ve tarihi önemi bir yana, güzelliğiyle Lizbon’a adımınızı attığınız an sizi büyüleyecek olan Sao Jorge Kalesi Alfama bölgesinde yer alır. Yedi tepenin üzerine kurulu olan Lizbon şehrinin bir tepesi adeta Sao Jorge Kalesi’ne ayrılmıştır. Kültürel ve tarihi önemi, büyüleyici yapısı ve manzarasıyla Sao Jorge Kalesi, Alfama bölgesi turunda mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin ilk sırasında yer alır.
Tramvay 28
Sırada Lizbon kartpostallarının en popüler nesnesi olan sarı tramvay var. Bu sarı tramvayın gerçek ismi Tramvay 28’dir. Alfama Mahallesinden başlayacak bir turla tüm şehrin turistik ilgi odaklarını gezmek yaklaşık bir saat sürer. Tek başına Tramvay 28’e binmek de Lizbon’un en önemli turist aktivitelerinden biridir.
Teatro Romano
Roma İmparatorluğu zamanında Lizbon imparatorluğun büyük bir liman şehriydi. Bu dönemden pek çok tarihi kalıntıyı korumayı başaran şehirdeki en önemli izlerden biri Teatro Romano’dur. 5000 kişilik bir amfi tiyatro olan Teatro Romano’nun içerisinde ayrıca, Roma dönemine ait bazı eserlerin sergilendiği bir müze yer alır.
Panteao Nacional
Portekiz’in ulusal panteonu Panteo Nacional de Alfama mahallesinde yer alan turistik cazibe odaklarından biridir. Vasco da Gama, Luis de Camoes gibi önemli isimlerin gömülme noktalarına ev sahipliği yapan Pante Nacional mimari olarak da oldukça etkileyici bir yapıdır. Binanın orijinal ismi Santa Engracia Kilisesi’dir.
Igreja de Santo Antonio de Lisboa
Santo Antonio Lizbon tarihinde oldukça önemli bir isimdir. Şehrin koruyucu azizi olarak bilinir. Bu yüzden doğum yeri üzerinde inşa edilen bu bina Santo Antonio’ya adanmıştır. Aslı 13. yüzyıl başlarında inşa edilen bina 1755 depreminde büyük ölçüde yıkılmıştır. Şu anki hali 1767’de, depremden sonra onarıldığı zamandan kalmadır.
Fado Müzesi
Portekiz’in en önemli kültürel değerlerinden biri de Fado müziğidir. Eski zamanlarda, kocalarının seferden dönmesini bekleyen denizci eşlerinin söylediği şarkılar olarak bilinen Fado, oldukça duygusal bir müzik türüdür. Lizbon’da bu kültürel müziği ve tarihini detaylı incelemek isteyen ziyaretçiler için bir Fado Müzesi kurulmuş. Alfama Mahallesinde yer alan bu müzeye geziniz sırasında zaman ayırabilirsiniz.
Sophia de Mello Breyner Andresen
Lizbon’un yedi tepe üzerine kurulu bir şehir olduğunu söylemiştik. Alfama bölgesi de aslında bu tepelerden biridir. Bu yüzden, Alfama Mahallesi gezisinin belki de en güzel yanı, sokaklarda gezerken ansızın rastlanan eşsiz şehir manzaralarıdır. Alfama ziyaretçilerine sınırsız sayıda manzara imkanı sunar, ancak bu manzaralardan belki de en güzeli Sophia de Mello Breyner Andresen’den gözükür. Sao Jorge Kalesi ve Targus Nehri’ni gören şehrin bu noktası, biraz dinlenmek ya da gün batımını izlemek için harika bir tercih olacaktır.