Portekiz’in başkenti Lizbon, yaklaşık üç milyon kişilik nüfusuyla Avrupa’nın en kalabalık şehirlerinden biridir. Nüfusun büyük çoğunluğu şehir merkezinde değil, çevre bölgelerde yaşar.

İki kıtayı birleştiren ender şehirlerden olması ve İstanbul gibi yedi tepenin üzerine kurulmuş bir şehir olması şehrin köklü tarihiyle birleşince Lizbon, en popüler turist rotalarından biri haline gelmiştir. Şehrin havaalanı Humberto Delgado her yıl yaklaşık yirmi milyon ziyaretçi tarafından kullanılır.

Köklü tarihi sebebiyle Lizbon görülmesi gereken birçok farklı noktaya sahiptir. Aynı zamanda, şehrin tarihi dokusuna getirilen modern dokunuşlar Lizbon’u gece ve sokak hayatı meraklıları için de eşsiz bir rota yapar. Tüm bunların birleşimi sebebiyle, Lizbon’u iyice gezmek için ideal süre 4-5 gündür diyebiliriz. Ancak bize göre minimum 3 gün, Lizbon’un görülmesi gerekenlerini görmek için yeterli. Bu gezi rehberinde Lizbon’u üç günde nasıl gezebileceğinize dair önemli bilgileri bulacaksınız.

Lizbon İçin Özel Öneriler

Eğer herhangi bir şehirde geçireceğiniz süre kısıtlıysa şehir hakkında kesinlikle bilmeniz gereken bazı şeyler var. Bunlardan ilki şehirde ulaşımın nasıl sağlandığıdır. Eğer daha önce Lizbon’un fotoğraflarını gördüyseniz, meşhur sarı tramvaylara mutlaka denk gelmişsinizdir. Bu sarı tramvaylar Lizbon’un en eski şehir içi ulaşım araçlarıdır. Bu araçlar için tek kullanımlık bilet 3 euro iken, bir gün geçerli biletler 6 eurodur. Bu yüzden günlük bilet almak daha mantıklı olacaktır. Çünkü özellikle yalnızca bir gününüz varken Lizbon’un yokuşlarını araç kullanarak çıkmayı tercih edebilirsiniz.

İkinci bilmeniz gereken şey ise ziyaret etmeyi planladığınız yerlere giriş kuralları ve giriş ücreti. Lizbon’da geçireceğiniz 3 gün için 3 günlük Lisboa kartı satın almak en avantajlı seçenek olacaktır.

Lisboa Kart

Lisboa kart, Lizbon’da turistlerin müze giriş ve ulaşım için kullanabilmesi için çıkartabilecekleri bir karttır. Şehirde geçireceğiniz süreye bağlı olarak bir, iki ya da üç günlük seçeneklerinden birini tercih edebileceğiniz bu kartın bir günlük ücreti 19, iki günlük ücreti 32, üç günlük ücreti 40 Euro’dur. Lisboa kartı havaalanında satın alabilirsiniz.

Lizbon’da Üç Gün

Dolu dolu bir gezi planıyla üç günde Lizbon’un tadını sonuna kadar çıkarabilirsiniz. Sizin için hazırladığımız Lizbon’da üç gün gezi rehberine Lizbon’un merkezi olarak değerlendirilen Alfama, Baixa ve Chiado bölgeleriyle başlıyoruz. İkinci gün ise rotamız Lizbon’un vazgeçilmezi olan Belem Mahallesi ile devam ediyor. Gezinin üçüncü ve son günü Gezinin son günü Parque das Nações, Museu Calouste Gulbenkian ve Alcantara’yı içeriyor.

Birinci Gün: Alfama, Baixa ve Chiado

Avrupa şehirlerinin çoğunda eski şehir olarak bilinen, şehrin kültür ve tarihini yansıtan bir bölge vardır. İşte Lizbon için bu bölge, Alfama’dır. Parke taşı sokaklar ve renkli binalar ile şehre kendine has güzelliğini veren Alfama bölgesini gezmenin en iyi yolu sokaklarda yürümek olacaktır. Alfama’nın dar sokaklarında yürürken şehrin ruhunu hissedeceksiniz. Ayrıca Lizbon’un en ünlü turistik yerlerinden biri olan Sao Jorge Kalesi de bu bölgede bulunur. Alfama bölgesinde dolaşırken bu görkemli kaleyi fark etmemek olanaksızdır.

Baxia, Lizbon’un şehir merkezi olan bölgedir. 1755’teki depremden sonra büyük bir bölümü yıkılan Baxia bugün plazaları ve güzel bulvarlarıyla daha çok şehrin modern merkezi olarak bilinir. Sokaklarında dolaşıp barok tarzı mimari yapıların tadına vardıktan sonra bölgedeki iddialı restoranlardan birinde güzel bir yemek yiyebilir, sanat dükkanlarından alışveriş yapabilirsiniz.

Lizbon’un bir diğer alışveriş ve sanat bölgesi olarak bilinen Chiado, Baxia’nın hemen yakınlarında bulunur. Kendine has yapılarıyla ünlü Chiado sokaklarında turladıktan sonra Sao Roque Kilisesini ziyaret etmek harika bir tercih olacaktır.

Lizbon gece hayatına düşkün ziyaretçilerine neredeyse her zevke uygun farklı seçenekler sunar. Enerjik hisseden kimseler için şehrin farklı noktalarında sabaha kadar eğlenebilecekleri birçok gece kulübü seçeneği vardır. Ancak biz ilk akşamı daha sakin ve Lizbon kültürüne özgü bir şekilde değerlendirmeyi önereceğiz. Baixa bölgesindeki açık hava restoranlarından birinde güzel bir akşam yemeği ile aynı anda ünlü Portekiz mutfağının ve şaraplarının tadını çıkarabilirsiniz. Gecenin devamında ise Baixa, Alfama ya da Chiado bölgelerinin herhangi birinde Fado müziği eşliğinde Lizbon’u seyre dalabilirsiniz.

İkinci Gün: Belem Mahallesi

Belem, Lizbon’daki en popüler turist rotalarından biridir. Belem Lizbon’un batısında yer alır. Şehir merkezinden arabayla yaklaşık 10 dakikalık mesafededir. Eski bir şehir limanı olan Belem bölgesi, Portekiz’in denizcilik tarihi ile ünlü yerlerinden biridir. Güzel sahiline Belem Kulesi, Jeronimos Manastırı ve Belem Pastanesi gibi çeşit çeşit turistik ilgi odağı eklenince bu bölge, hiç sıkılmadan bir günün tamamını harcayabileceğiniz bir bölge haline geliyor.

Tüm bu ilgi çekici özellikleriyle Belem Mahallesi aynı zamanda bir günde gezmek için oldukça yorucu bir bölge haline gelebiliyor. Yukarıda saydığımız turistik ilgi odaklarının herhangi birinde gün batımı seyri planlayıp dinlenmek çoğunlukla tercih edilen iyi bir seçenektir. Ancak biz gün içinde dinlenmek isteyecek ziyaretçiler için de öneri sunmak istiyoruz. Birçok Lizbon kartpostalında gördüğünüz sarı tramvayı kullanarak hem bölgenin farklı sokaklarını görebilir hem de yüksek tepeleri tırmanıp yorulmak yerine dinlenebilirsiniz.

Lizbon kartpostallarının ünlü figürü sarı tramvayın asıl ismi Tramvay 28’tir. Bu tramvay Estrela Bahçesi ve Estrela Sarnıcı gibi şehrin önemli turistik noktalarından geçer.

 

Üç günlük bir gezide parti için ayrılmaya en uygun gece bize göre gezinin ikinci gecesidir. Bu konuda birbirinden farklı birçok seçeneğe sahip olan Lizbon’da, özellikle Bairro Alto ve Cais do Sodre bölgeleri gece kulübü ve barlarıyla ünlüdür.

Üçüncü Gün: Parque das Nações

İlk iki günde ziyaret ettiğimiz bölgelerin aksine Parque das Nações Lizbon’un modern yüzünü yansıtan bölgesidir. Parque das Nações aslen Expo için inşa edilmiştir. Expo’dan sonra bu bölge Lizbon’un modern iş merkezi haline geldi, ve halen o şekilde kullanılıyor.

Gülbenkyan Müzesi

Lizbon gezisindeki son günde rotamızı şehrin önemli müzelerinden birine çevirmek gerektiğini düşünüyoruz. Antik Mısır’dan Avrupa’ya kadar uzanan geniş sanat koleksiyonuyla 10.000’in üzerinde esere ev sahipliği yapan Gülbenkyan Müzesi, Lizbon’un Louvre’u ismiyle anılır. Yüz yıllara yayılan bu sanat koleksiyonunda ilginizi çekecek bir bölüm bulmamak imkansız. Müze, Gülbenkyan Vakfı’na ayrılan ve içinde botanik bahçe barındıran kocaman bir park arazisinde bulunuyor. Müzenin bulunduğu park alanını gezmek ve dinlenmek de müzenin kendisini gezmek kadar keyif verici.

 

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here